Milliyet, Demirören Holding'in sahibi Erdoğan Demirören'in sahibi olduğu günlük gazetedir.
Türkiye'nin en önemli günlük gazetelerinden biri olan Milliyet, önceleri Doğan Grubu bünyesinde yayınlanmaktayken 2011 yılı başlarında Karacan-Demirören ailelerinin sahibi olduğu DK Gazetecilik'e satılmıştır. Ali Karacan ve Ömer Karacankardeşler ile Demirören ailesi arasındaki ortaklığın bozulması yüzünden bir süre kayyum tarafından yönetilen gazete son olarak Karacan ailesinin hisselerini devretmesi ile Demirören ailesinin mülkiyetine geçmiştir.[2] Milliyet’in internet sitesi milliyet.com.tr, Haziran 2011'de 8.8 milyon ziyaretçisiyle Avrupa’da en çok ziyaret edilen beşinci haber sitesi oldu.
Kurucusu Ali Naci Karacan olan Milliyet gazetesinin ilk sayısı 3 Mayıs 1950 tarihinde yayımlandı. Gazetenin ilk yazarları arasında Refik Halid, Bedii Faik, İsmail Hami, Ulunay bulunuyordu. Abdi İpekçi 1954'te yazı işleri müdürü olunca Milliyet gazetesi Türkiye'nin en etkili siyasi gazetelerinden biri haline geldi. Peyami Safa, Reşat Ekrem, Çetin Altan gibi yazarlar da Milliyet'te yazmaya başladı.
Milliyet kurulduğunda önce zamanın Demokrat Parti'yi destekliyordu, daha sonra giderek sola kaydı. Tirajı 20 binlerden, 100 binlere çıktı. Batı tarzı gazetecilik, Abdi İpekçi'nin dengeli başyazıları, haftalık röportajları, Ali Gevgilili'nin entelektüel yazıları ve açıkoturumları Milliyet'i Babıali'de saygın bir gazete durumuna getirdi. 1960'larda yazı kadrosunda Burhan Felek, Talat Halman, Refik Erduran, Bülent Ecevit, Kemal Bisalman, İsmail Cem, Metin Toker, Hasan Pulur, Sami Kohen, Ümit Deniz, Bedri Koraman, Mümtaz Soysal, Örsan Öymen, Yılmaz Çetiner yer alıyordu.
1970'lerde gazete sosyal demokrat bir çizgiye oturdu ve tirajı 200 binlere çıktı. CHP'ye yakın görünmesine rağmen başta AP olmak üzere sağa da yer veriyordu. 1970'lerin terör ortamında gazetenin başyazarı ve yönetmeni Abdi İpekçi siyasi amaçlı bir suikasta hedef oldu. 1 Şubat 1979'da, İstanbul Nişantaşı'nda bugün adını taşıyan caddede otomobilinin içinde silahlı bir saldırıya uğrayarak öldürüldü. Suikasttan sorumlu olduğu belirlenen Mehmet Ali Ağca 25 Haziran 1979'da yakalandı. Ancak23 Kasım 1979'da tutuklu bulunduğu askeri cezaevinden kaçan Ağca 13 Mayıs 1981'da Papa II. Jean Paul'e karşı yaptığı suikast girişimiyle kendisini ve Milliyet gazetesini dünya gündemine soktu. Abdi İpekçi suikastı Türkiye'yi 12 Eylül darbesinegötüren önemli şiddet eylemlerinden biri olarak anılmaktadır.
1980'li yıllarda Ercüment Karacan gazeteyi Aydın Doğan'a sattı. Milliyet, 12 Eylül askeri darbesinden sonra zor günler yaşadı. Başyazarlığı bir süre Ali Gevgilili yaptı, bir süre de Mehmet Barlas aynı görevi üstlendi. Çok sık genel yayın yönetmeni değiştiren Milliyet okuyucu kaybetti, çizgisi belirsizleşti. Ancak, promosyon savaşları döneminde, ansiklopedi ve karton oyuncaklarla tekrar tiraj ve gelir artışı sağladı. Eş zamanlı olarak yapılan halka arz ile Milliyet büyük bir gelir elde etti ve güçlenme olanağı buldu.[kaynak belirtilmeli]
Milliyet, Sedat Ergin'in 2005 yılında genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmesinden sonra soldaki siyasi çizgisini tekrar sabitleştirdi. İktidara 'muhalif' diye nitelenebilecek haberler yayımlamaya başladı. Sedat Ergin genç yazarları öne çıkardı ve Milliyet'i hem okur, hem de fikir olarak gençleştirme çabasına girdi.
Günümüzdeki Milliyet'in kadrosu Hasan Pulur, Hasan Cemal, Sami Kohen, Güneri Cıvaoğlu ve Çetin Altan gibi köşe yazarlarını içermektedir. Ekonomiyi sokaktaki adama anlatmayı hedefleyen yazılarıyla Güngör Uras, siyasî hiciv yazarı Melih Aşık, politika yazarı Fikret Bila, toplumsal gözlem ve eleştirileriyle Metin Münir, eğitim dünyasına ilişkin yazılarıyla Abbas Güçlü, Derya Sazak (ayrıca okur temsilcisi), Meral Tamer Milliyet'in yazarları arasındadır.
Meyhane baskısı adı verilen akşam baskısı, 1990'lı yıllarda kaldırılıncaya kadar gazetenin son sayfası spora ayrılıyordu. Bugünkü Milliyet spordaki öncülüğünü kaybetmiş olmakla birlikte genç futbol yazarlarına verdiği destek ile dikkat çekmektedir. Miliiyet gazetesi DPC tesislerinde, diğer Doğan Yayın Holding gazeteleriyle birlikte basılmaktadır. Her ayın son haftası Kitap Eki verir. Haftasonları iki-üç ek yayınlar.
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmenliğini 4,5 yıldır sürdüren Sedat Ergin, 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren yerini Vatan gazetesi eski yayın yönetmeni Tayfun Devecioğlu'na bırakmıştır.[6]
Eylül 2012 istatistiklerine göre Milliyet gazetesinin internet haber sitesi Türkiye genelinde en çok ziyaret edilen siteler sıralamasında 5. sırada. Dünya genelinde ise 323. sırada.[7]
Milliyet Gazetesi, Doğan Holding tarafından Nisan 2011'de Karacan ve Demirören gruplarının ortaklaşa oluşturdukları konsorsiyuma, Vatan Gazetesi ile birlikte 79 milyon dolar karşılığında satıldı. Sancılı bir sürecin ardından gazetenin sahipliği Demirören ailesine geçti. 1,5 yılda gazetede adeta yaprak dökümü yaşandı. Başta Yazı İşleri olmak üzere çok sayıda isim Milliyet ile yollarını ayırmak zorunda kaldı. Ayrılan isimler şöyle:
1- Tayfun Devecioğlu - Genel Yayın Yönetmeni 2- Emre Oral - Yayın Koordinatörü 3- Cem Dizdar - Yazı İşleri Müdürü 4- Ali Acar - Görsel Yönetmen 5- Ümit Aslanbay - Genel Yayın Danışmanı 6- Hakan Oktay - Haber Müdürü 7- Yasemin Saraç - Yazı İşleri - Editör 8 - Naki Özkan - Yazı İşleri - Editör 9 - İsmail Şahin - Yazı İşleri - Editör 10- İlke Gürsoy - Yazı İşleri Editör - Ek Yayınlar Koordinatörü 11- Murat Sabuncu - Ekonomi Müdürü 12- Nevin Donat - Ekonomi Muhabiri 13- Nuray Mert - Köşe Yazarı
Mart 2012'de Milliyet ve Vatan'dan sorumlu medya grup başkanlığına Akif Beki getirildi. Son olarak, Kanal 24'ün Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüten Beki, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın basın danışmanlığını da yapmıştı. Ancak Beki ile Demirören ailesi anlaşamadı ve Beki görevi başlamadan bırakmak zorunda kaldı.
Ekim 2012'de Milliyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği görevine Derya Sazak getirildi.[8]
Hasan Cemal'in 2013 yılında yazdığı yazılarından dolayı Milliyet gazetesindeki işine son verildi.
2013 temmuz ayının sonunda Genel Yayın Yönetmenliği görevine Fikret Bİla getirildi. Derya Sazak'ın bu görevden alınmasının sebebi olarak Gezi Parkı olaylarına verdiği desteğin patron Demirören tarafından hoş karşılanmaması gösterildi.